Minority Report'un herkesin gözlerinin her an tarandığı ve herkesin her an gözlendiği yüksek teknolojili dünyasında, insanların suç işleyeceği önceden belirleniyor ve de bu insanlar suç işlemeden önce yakalanabiliyor. Fakat bu kusursuz olduğu söylenen teknoloji sırtını kehanetlere yaslıyor ve kaderci bir tutuma sahip. Suç işlemeyeceğini ispatlamak isteyen John karakteri ise her şeyin kontrol altında olduğu ve izlendiği bu dünyada masumiyetini ispatlamaya çalışıyor.
"Göz", filmde izlenen-takip eden ilişkisini çok güzel betimleyen bir sembol. Benim de filmde en çok etkilendiğim sahne, teknolojinin her daim herkesi izleyen gözünü alt etmeye çalışmak için göz naklinin gerçekleşmesi.
Minority Report, -abartı aksiyon ve efekt sahnelerini sevmesem de- gözetim toplumu üzerine söz sahibi bir film.
Italo Calvino'nun kitaplaşmamış öykülerinden derlenmiş son yayınlanan kitabını okurken izlemek ve gözlemek üzerine nefis bir hikayesini okudum.George Orwell'dan beri en önemli konulardan birisidir. Geldiğimiz noktada olanlara baktığımızda, benzer yapıların teknolojinin de yardımı ile oluşturulduğunu görsek te aynı yapıların yine teknolojinin yardımı ile yerle yeksan edilebildiğini de görüyoruz. Yani "düşman"ın Achilleus topuğu aynı zamanda en güçlü olduğu yeri.
YanıtlaSilMinority Report, bu konu üstüne işlenen filmlerin genel yapısına sadık kalmakta ve teknolojiyi teknolojinin nimet ve yardımları ile değil o teknolojinin izleme olanağı olmayan yoldan giderek alt etmeyi hedeflemekte.Basit bir silah, sağlıksız ortamda göz nakli gibi...Genel olarak iyi mesajlarını doğru yerlerde ileten bir filmdi.